2007 Yılı Tedavi Yardımı Uygulama Tebliği Taslağı

2007 yılı Tedavi Yardımı Uygulama Tebliği’nin yayımlanması gerek kamu, gerekse özel sektör tarafından merakla beklenmektedir. Sağlık hizmetlerinin finansmanında son yıllarda kamunun payını artarak devam ettirmesi, kamunun geri ödeme kurallarına ilişkin getirdiği kuralların da önemini daha da arttırmıştır. 2003 yılında devlet memurları ve Emekli Sandığı mensuplarının özel sağlık sektöründen yararlanması uygulamasının getirilmesi ile birlikte, Tebliğin getirdiği kurallar tüm sağlık sektörü için önemli bir referans kaynağı haline gelmiştir.

Bugüne kadar sağlık hizmetlerinin finansmanı ve sunumu adına yasal düzenlemeler her ne olursa olsun, reel yaşamda sonucu belirleyen düzenleme Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan Bütçe Uygulama Talimatı olagelmiştir. 2005 yılına kadar yasal dayanağını Bütçe Yasaları’ndan alan Tebliğ’in, 2006 yılından itibaren Bütçe Yasası ile ilgisinin kalmaması nedeniyle Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği olarak yayımlanmıştır. Uygulamada gerek Yeşil Kart kapsamındaki sigortalılar için, gerekse SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı için Tebliğ referans olma özelliği taşımıştır.

Esasen vatandaşlar arasında sağlık hakkının yaşama geçirilmesinde norm birliğini sağlamayı hedefleyen Genel Sağlık Sigortası düzenlemesinin ilk aşamaları, Tebliğ ile yaşama geçirilmiştir. Bununla kamu finansman kurumları arasında, ödeme kuralları, fiyat tarifesi ve ödemeye ilişkin uygulanan yöntemlerde norm birliği bir ölçüde sağlanmıştır.

Bugüne kadar Maliye Bakanlığı çatısı altında, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere ilgili kurumlara işbirliği içerisinde yürütülen Tebliğ çalışmaları, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Yasası ile SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı tek çatı altında birleştirilmiş sonrasında Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında yürütülmeye başlanmıştır.

2007 yılı için uygulanacak olan Tebliğ Taslağı, ilk defa yayımlanma öncesi kamuoyu ile paylaşılarak görüş ve eleştirilere açılmıştır. Bu husus sürecin bundan sonraki aşamalarında da konunun paydaşları ile tartışılarak yürütülmesi açısından da önemli bir gösterge niteliğindedir. Tebliğ Taslağı’nda her sağlık meslek grubunun kendi bakış açısı ile getirebileceği çok değerli katkılar söz konusu olabilecektir. Ancak sigortacı bakış açısı ile Tebliğ Taslağı’nda şu hususlar dikkat çekmektedir.

1) Ayaktan tedavide vaka başında ödeme devam ettiriliyor:
Tebliğ’de ilk dikkati çeken husus, 1 Temmuz 2006 yılında uygulamaya konulan, ancak Danıştay kararı ile yürütmesi durdurulan ayaktan tedavide vaka başı uygulamasının devam ettirilmesidir. Bu tercih kuşkusuz ayaktan tedavide paket uygulamasının tekrar yargı önüne getirilmesi riskini beraberinde de taşımaktadır. Ancak görünen o ki, kamuoyunda 1 Temmuz da beklenen tepki de gündeme gelmemiştir.

2) Sevk zinciri esnek olarak uygulanıyor:
Sevk zinciri uygulamasında halen SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı uygulamaları arasındaki farklılık dikkat çekmekte ve vatandaş tarafından tepkilere neden olmaktadır. Tebliğ Taslağı’nda kişilerin 1., 2. ve 3. basamak sağlık tesisleri arasında başvuru sınırlaması getirmediği görülmektedir. Bu şekilde norm birliğinin, hakları genişleten bir yapıda sağlanması ilkesi belirlenmişti. Sevk zincirinde geçişin, muayene katılım paylarının farklılaştırılması suretiyle uygulanması mümkün görülmekle birlikte, bunun Tebliğ’de yer almadığı dikkat çekmektedir.

3) 1. Basamak özel sağlık kuruluşları kapsam dışı tutuluyor:
Bir diğer dikkat çeken düzenleme de 1. basamak özel sağlık kurumlarından alınacak tedavi bedellerinin ödenmeyecek olmasıdır. Esasen 5597 sayılı Kanun’la getirilen düzenleme ile 1.basamak tüm sağlık hizmetlerinin Sağlık Bakanlığından sözleşmelerle kişi başı ödeme yoluyla yapılması kuralı dikkate alındığında, düzenlemenin ilgili yasa ile getirilmeye çalışılan düzenleme ile paralellik arz ettiği görülmektedir.

4) MEDULA, kamu ve özel için zorunlu hale geliyor:
Sağlık hizmetlerinin sunumu ve finansmanında hayati önem sahip olan elektronik alt yapının yaşama geçirilmesinde, özellikle kamu sağlık tesislerinin rolü hayati öneme sahiptir. Taslakta getirilen düzenleme ile esasen özel sektör için uygulanmakta olan elektronik provizyon ve veri transferi işi, kamu için de Tebliğ’in yayım tarihinden itibaren 120 gün sonra zorunlu hale gelecektir.

5) Tahlil ve tetkik işlemleri için hastane dışındaki sözleşmeli merkezlere sevk yasaklanıyor:
Bugüne kadar Tebliğ’de yer almayan bir diğer önemli husus da, hastanelerde yapılamayan tetkik ve görüntüleme işlemleri için, muayenenin yapıldığı sağlık kurumunun muhatap alınmasıdır. Tebliğ Taslağı ekleriyle birlikte, kapsanan kişiler, kapsanan sağlık hizmetleri ve bunların ödeme koşulları, ödenecek tutarlar, ödemeye esas ilkeler, ödeme vadeleri ve bir çok diğer kurallar açısından çok önemli ilkeler getirmektedir. Sürecin sağlıklı bir şekilde yönetilmesi, en az getirilen kurallar kadar önem ve önceliğe sahiptir. Kuşkusuz bu süreç vatandaşın hak ettiği sağlık hizmetini alabilmesi için, sağlık hizmeti sunucularının ve finansman kurumlarının karşılıklı anlayış ve işbirliğini zorunlu kılmaktadır.

21.05.2007 tarihinde Medimagazin Sağlık Haber Portalında yayınlanmıştır. Ulaşmak için lütfen tıklayınız: https://www.medimagazin.com.tr/authors/huseyin-celik/tr-2007-yili-tedavi-yardimi-uygulama-tebligi-taslagi-72-65-1181.html

Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

tarafından yazıldı

1965 yılında Afyon’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu (1987). 8., 9., 10. ve 11. Kalkınma Planlarının hazırlanmasında görev aldı. SSK Genel Müdürlüğünde Müfettiş, Acıbadem Sağlık Grubunda Satın Alma ve Lojistik, Pazarlama ve Kurumsal İletişim ile Hastane Direktörlükleri yaptı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Soysal Güvenlik Reform Projesi’nde danışmanlık yaptı. 2013-2017 yıllarında T.C. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı yaptı. Halen kurucusu olduğu özel bir şirkette çalışmaktadır.

Yorum bırakın