60. Hükümet Programı ve Sağlık Politikaları

58’inci ve 59’uncu Hükümetler döneminde sağlık hizmetlerinin sunumu ve finansmanında yürütülen projeler ve yasa çalışmaları, kamuoyunda yoğun bir tartışma ortamı içerisinde gerçekleştirilmiştir. Ancak 22 Temmuz seçimleri sonucunda ortaya çıkan tablo, bir anlamda uygulanan bu politikalara halkın onay verdiği şekline yorumlanmıştır.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından okunan 60. Hükümet Programı’nda uygulanan diğer politikalarla birlikte; “Türkiye’nin artık kalkışa hazır hale geldiği”, “Programın istikrar zemininde ilerleyen ekonomik ve sosyal gelişme sürecinde bir sıçrama dönemi programı olduğu” vurgulanmaktadır. Bu amaçla programda birçok sektörde uygulanması beklenen politikalar hakkında ipuçları verilmektedir. 60. Hükümet döneminde uygulanacak politikaların temel belirleyicileri olarak;
-Ekonomi politikalarında “şeffaflık”, “süreklilik”, “tutarlılık” ve “öngörülebilirlik” ilkelerinin esas alınmaya devam edeceği,
-Yapısal reformlara kararlılıkla devam edileceği,
-Özelleştirme programının kararlılıkla devam ettirileceği,
-Rekabetçi piyasanın oluşmadığı sektörlerin düzenlenerek, özel sektörün finansman ve işletme yeteneğinden maksimum derecede yararlanılacağı,
-Ekonomik güçlenmeye paralel olarak yeni dönemde insanımızın hayat standardını yükseltecek sosyal harcamalara daha fazla kaynak ayırılabileceği,
-Sosyal yapının her boyutuyla güçlendirilme politikalarının artırıldığı bir dönem olacağı,
-Gelir dağılımının daha dengeli hale geleceği, sosyal güvenlik- sosyal yardım-sosyal hizmet şemsiyesi merkezi bir organizasyonla bütün vatandaşları kapsayacağı, eğitim ve sağlık gibi temel insan hakkı olduğuna inanılan hizmetlerin daha çağdaş bir kimlik kazanacağı,

Hususları dikkat çekmektedir. Bu hususların sağlık hizmetleri ve finansmanı alanında uygulanacak politikalara ne ölçüde rehberlik edeceğini ise Program’ın bu hususlara ilişkin bölümlerinde araştırmak gerekmektedir. 60. Hükümet Program’ında gerek sağlık hizmetlerinin sunumunda, gerekse finansmanında uygulanacak politikalarda dikkat çeken hususlar ise şunlardır:
-Sağlık hizmetlerinin “Temel bir insan hakkı” olarak kabul edildiği ve hiçbir insanın bu haktan mahrum bırakılamayacağı,
-Sosyal hukuk devletinin görevinin, bu hakkın bütün vatandaşlar için tam anlamıyla hayata geçirilmesi için gerekli tüm tedbirleri almak olduğu,
-Vatandaşların sağlık hizmetlerine ulaşmasını zorlaştıran birçok engelin cesaretle ve kararlılıkla kaldırıldığı, sağlıktaki çarpık, hakkaniyetten uzak sistemi iyileştirmek üzere, kapsamlı bir “Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın” başarıyla yürütüldüğü ve önümüzdeki dönemde, “Sağlıkta Dönüşüm Programı”nı kararlılıkla sürdürüleceği,
-Aile hekimliği uygulamasının ülke genelinde yaygınlaştırılacağı,

  • Genel Sağlık Sigortası sisteminin geçen dönemde yasal ve kurumsal altyapısını tamamlandığı, ancak bazı nedenlerle hayata geçirilemediği, zengin fakir ayrımı gözetmeden halkın tümünün sağlık hizmetlerinden aynı standartta faydalanacağı, yoksulların primlerinin Devletçe karşılanacağı, 18 yaşın altındaki çocukların tamamının sağlık güvencesi altında olacağı “Genel Sağlık Sigortası” sisteminin, 2008 yılında uygulamaya konulacağı,
    -Gelecek kaygısı olmadan huzur içinde yaşamaları için tüm insanlarımızın kapsamlı ve etkin bir sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmalarının hükümetin en önemli önceliği olduğu,
    -Sosyal güvenlik alanında sadece tek çatı oluşturulmakla kalmayıp; emeklilik, sağlık ve primsiz ödemeler ve sosyal yardımlar alanında da çok önemli adımlar atılarak Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu çıkarıldığı, Anayasa Mahkemesinin bazı maddelerini iptali sebebiyle uygulama tarihi ertelenen bu reformun tamamlandığında, uzun yıllardır cesaret edilemeyen köklü değişikliklerin gerçekleşmiş olacağı,
    -2008 yılında yürürlüğe girmesi sağlanacak ve Genel Sağlık Sigortasını getirecek olan Sosyal Güvenlik Reformu ile “yeşil kart” gibi uygulamaların tarihe karışacağı, herkesin sigortalı olduğu bir Türkiye hayalinin nihayet gerçeğe dönüşeceği,
  • “Tek Kart” projesinin hayata geçirilerek, her kurum için ayrı ayrı kartlar taşımak yerine, üzerinde bulunduracağı tek bir kartla; hem vergi ve nüfus-vatandaşlık işlemlerini yapabilecek, hem sağlık ve sosyal güvenlik hizmetlerinden yararlanabilecek, hem de ehliyet, ruhsat, pasaport vb. işlemlerini yürütebileceği vurguları dikkat çekmektedir.

Görüldüğü üzere, sağlık hizmetlerinin sunumu alanında yürütülen Sağlıkta Dönüşüm Projesi ile sağlık hizmetlerinin finansmanı alanında çıkarılan Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun kararlılıkla yürütüleceği kuvvetli bir şekilde vurgulanmıştır.

Vatandaşlar için sağlanan kazanımların korunması ve kalıcı hale getirilmesi kuşkusuz uygulanan politikaların sürekliliği ile doğrudan ilişkilidir. Bu açından bakıldığında 60. Hükümet Programı’nın bir fırsat olduğu söylenebilir. Ancak programın uygulama başarısı, konunun taraflarının katkı ve katılımlarının en üst düzeyde sağlandığı bir atmosferde çok daha kolay olacaktır. Bunda ise en büyük görev, Sağlık Bakanlığımız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımıza düşmektedir.

10.09.2007 tarihinde Medimagazin Sağlık Haber Portalında yayınlanmıştır. Ulaşmak için lütfen tıklayınız:

Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

tarafından yazıldı

1965 yılında Afyon’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu (1987). 8., 9., 10. ve 11. Kalkınma Planlarının hazırlanmasında görev aldı. SSK Genel Müdürlüğünde Müfettiş, Acıbadem Sağlık Grubunda Satın Alma ve Lojistik, Pazarlama ve Kurumsal İletişim ile Hastane Direktörlükleri yaptı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Soysal Güvenlik Reform Projesi’nde danışmanlık yaptı. 2013-2017 yıllarında T.C. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı yaptı. Halen kurucusu olduğu özel bir şirkette çalışmaktadır.

Yorum bırakın