Geçen haftaki yazımızda, Hükümet tarafından TBMM’ye sevk edilen “Kamu Hastane Birlikleri Pilot Kanun Tasarısı” ile gerçekten idari ve mali açıdan “özerk birliklerin” kurulup kurulmadığı irdelenmiş ve tasarının gerekçesinde de belirtilen özerkliğin sağlanmasına yönelik görüşlerimize yer verilmişti. Bu haftaki yazımızda ise birliklerin gerçekten mali açıdan, gerek amaçlarını gerçekleştirebilmesi, gerekse çalışanlarına hedeflediği gelirleri sağlayabilmesi için uygulayacağı fiyat tarifesi üzerinde durulacaktır.
İdari ve mali açıdan özerk olması hedeflenen birliklerin en temel özelliklerinden birisi, kendi gelirlerini elde edebilmesi ve yine kendi harcamalarını yapabilmesidir. Tasarının 6’ncı maddesi, birliğin gelirlerinin ve giderlerinin nelerden oluşacağına detaylı bir şekilde yer vermiştir. Buna göre asli gelir unsurları arasında birliğin sermayesine yer verildikten sonra gelir unsurları arasında şunlar sayılmıştır.
a) Her türlü muayene, teşhis, tedavi, laboratuvar, tetkik ve tahlil, ameliyat ve benzeri sağlık hizmetleri karşılığında elde edilen gelirler,
b) Üretilip satışa sunulacak ilk madde, malzeme, mamul aşı, serum, protez ve benzerleri karşılığında elde edilecek gelirler,
c) İlaç, insan kanı ve kan ürünleri imali ile istihsal veya imal edilen diğer madde ve malzemeler karşılığında elde edilen gelirler.
Tasarıda söz konusu gelir unsurlarının hesaplamasında kullanılacak hizmet sunum fiyat tarifelerinin ne şekilde tespit edileceğine yer verilmemiştir. Konuyla ilgili meri mevzuat hükümlerini gözden geçirdiğimizde, sağlık hizmetlerinin satış fiyatlarına ilişkin konunun 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nda düzenlendiği görülmektedir. Kanun’un 3/c maddesi “Kamu kurum ve kuruluşlarına ait sağlık kuruluşları veya sağlık işletmelerinde verilen her türlü hizmetin fiyatları Sağlık Bakanlığınca tespit ve ilan edilir.” hükmünü içermektedir.
Tasarının birinci maddesi birliklerin kamu tüzel kişiliğini haiz olduğu açıkça belirtilmektedir. Buna göre 3359 sayılı Kanun anlamında kamu hastane birliklerinin de sağlık hizmeti sunum fiyat tarifeleri açısından Bakanlığın belirlediği fiyat tarifesine tabi olacakları sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durumda kurulmaya çalışılan birliklerin fiyat tarifesinin, halen Sağlık Bakanlığı tarafından doğrudan işletilmekte olan devlet hastaneleri ile aynı fiyat tarifelerine tabi olacağı sonucu çıkmaktadır. Tasarının gerekçesinde, idari ve mali açıdan özerk olarak tanımlanan keza, hizmet altyapısı, organizasyonu, kalite, verimlilik ve hasta memnuniyeti gibi konularda Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslara göre (A), (B), (C), (D) ve (E) sınıflarına ayrılacak hastanelerin bu kriterleri tutturmasında uygulanacak fiyat tarifesi önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Birliklerin amaçlarını gerçekleştirmek için ellerindeki en önemli araçlardan biri olan gelir elde etme özerkliğini uygulanamaz kılmaktadır ki bu durum özerklik açısından önemli bir handikap olarak ortaya çıkmaktadır.
Kuşkusuz bu durum kamu tüzel kişiliğine haiz birliklerin istediği fiyat tarifelerini uygulamada hiçbir kurala tabi olmaması anlamına gelmemektedir. Nitekim Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nda özel sağlık kurumları için dahi, sağlık hizmetlerinin satış fiyatlarını onaylama yetkisi Sağlık Bakanlığına verilmiştir. Ancak birliğe üye hastanelerin belirlenen kriterler doğrultusunda ortalama (C) sınıfının altında düşülmesi halinde birlik statüsünün yitirilebilecek olması, keza personele yapılacak ödemelerde kişilerin mağdur edilmemesi açısından mevcut yapıdan farklı olarak sağlık hizmeti satış fiyatlarının belirlenmesinde birlik yönetim kurullarının kendilerinden beklenen idari ve mali özerkliğe uygun hareket etmelerinin sağlanması mevcutta yaşanan sorunların da çözümünde katkısı olacak önemli kriterler arasında yer alacaktır.
09.04.2007 tarihinde Medimagazin Sağlık Haber Portalında yayınlanmıştır. Ulaşmak için lütfen tıklayınız: https://www.medimagazin.com.tr/authors/huseyin-celik/tr-kamu-hastane-birliklerinde-uygulanacak-hizmet-satis-fiyatlari-72-65-1136.html
